Back and shoulder exoskeletons for occupational use: a review

Work-related musculoskeletal disorders (MSDs) account for a large portion of all work-related injuries according to OSHA. Back and shoulder-related disorders make the most of work-related MSDs according to the Bureau of Labor Statistics (BLS). Exoskeletons emerged in recent years with the potential to reduce the risks of work-related musculoskeletal disorders and injuries. Their use in occupational settings is increasing, and exoskeleton designs are rapidly evolving. This paper reviewed recent scientific articles (2015 and after) that evaluated back and shoulder-support passive industrial exoskeletons. The findings of these articles are summarized and analyzed to assess the benefits of passive upper-body exoskeletons by identifying agreements and disagreements through these articles. Seven BSEs (back support exoskeleton) through 16 articles and eight SSEs (shoulder support exoskeleton) through 14 articles are reviewed. It is concluded through these articles that passive upper body exoskeletons can provide benefits with selected short-term manual handling tasks in industry settings. The benefits are more pronounced with quantitative assessments. Scientific studies aim to gather further data such as metabolic cost, oxygen consumption, and heart rate along with muscle load assessments to present clearer and more complete results. However, there is not enough data through the recent articles to make any clear conclusions about exoskeletons’ benefits in real-life working conditions for long term uses. Benefits can change with the design and task dramatically. However, none of these exoskeletons have presented a clear superiority to each other in these studies. Specifics of tasks and conditions should be considered to determine the most suitable exoskeleton

Time Use in Rural Areas: A Case Study in Turkey

This study aims to analyze rural household work and leisure time and how it is allocated among various activities and by socio-economic characteristics of individuals. The analysis is based on a survey carried out in two central Anatolian villages. Three time use questionnaires are administered between May-October 2003 during two different days of the week, an ordinary weekday and the day of the local bazaar. 138 household members from these two villages have participated in the survey. It is found that on the average, the villagers spend over half of their nonsleeping time on non-economic activities including personal development. The remaining time spent on agricultural and non-agricultural economic activities is about the same. Males on the average spend more time on all activities than females except for personal development. The results show that, time use patterns change during different days of the week and months of the year. It is also found that, there is a high correlation between time use patterns and socio-economic characteristics of the households. In general there are statistically significant differences in the average time devoted to activities by education and age groups. Finally, significant differences are observed in the time use patterns rather than magnitudes by gender. As expected, differentiation in men’s and women’s roles is observed in agricultural activities.Time Use surveys, rural households, agricultural activities

KOBİ’LERDE YENİDEN YAPILANMA STRATEJİLERİ ARAŞTIRMASI: KAHRAMANMARAŞ ÖRNEĞİ

Bu araştırmanın temel amacı, Kahramanmaraşilinde faaliyet gösteren Küçük ve Orta Boy İşletmelerin KOBİ’ler yeniden yapılanma stratejilerine olan bakışlarının ne yönde olduğunun, düşünce ve uygulama anlamında bu stratejilerin neresinde bulunduklarının, yeniden yapılanmanın gerekli olup olmadığına ilişkin düşüncelerinin ve strateji araçlarıhakkındaki bilgilerinin ne düzeyde olduğunun belirlenmesidir. Çalışmanın teorik boyutunda, KOBİkavramıve kapsamıile KOBİ’lerde yeniden yapılanma stratejileri kapsamlıolarak ele alınmıştır. “KOBİ’lerde Yeniden Yapılanma Stratejileri Araştırması: KahramanmaraşÖrneği” başlığıadıaltında ise araştırmanın amacı, kapsamıve sınırları, yöntemi ve bulgularına yer verilmiştir. Araştırma bulgularıise ankete katılan yöneticiler, işletmeye yönelik bilgiler, işletmede karşılaşılan sorunlar ve yeniden yapılanma stratejileri ile ilgili sorunlar olarak ayrıayrıdeğerlendirilmiştir. Çalışma nihayet sonuç ve öneriler ile bitirilmiştir

Marmara, Ege ve Akdeniz biyoçeşitliliğinin dna barkodlama ile tespiti ve değerlendirmesi Marmara, Ege ve Akdeniz biyoçeşitliliğinin DNA barkodlama ile tespiti ve değerlendirmesi

Dünya üzerindeki biyoçeşitliliğin kayıt altına alınması kolay bir görev değildir. Hala, yaşamın çeşitliliğinin sadece küçük bir kısmı (10-15%) bilinmekte ve şu anki taksonomik metodlar da bu çeşitliliğin tespiti ve yönetimi için yetersiz veya yavaş kalmaktadırlar. Denizel türler için tespit edilebilen tür sayısının daha da az olduğu düşünülmektedir. Denizlerdeki biyoçeşitliğin toplamda 31 şubeye ait 393,000 metazoa türünü içerdiği tahmin edilmektedir, fakat bunun yanlızca %50‘lik bir kısmı tanımlanabilmiştir. Bununla birlikte denizel türlerin doğru sayı ve isimlerinin tespiti, denizlerin derinlikleri konusundaki eksik bilgimiz, türlerin hızla yok olması ve taksonomik açıdan problemli grupların varlığı gibi sebeplerle daha da zorlaşmaktadır. Denizlerin özellikle kıta sahanlıklarındaki insan kaynaklı değişimler de biyoçeşitliliğin doğru, hızlı ve efektif bir şekilde kayıt altına alınmasının gerekliliğini vurgularken; aynı zamanda morfolojik taksonomistlerin sayısı azalmakta, bu yüzden de yeni türlerin tespiti ve bu türlerle ilgili bilimsel çalışmaların yapılması gitgide zorlaşmaktadır. Akdeniz biyo-istila konusunda, çoğu Süveyş kanalı yoluile Kızıldeniz’den gelen 335 istilacı balık türüne sahip olan bir “hotspot” konumundadır. Yerli olmayan tür sayısının çok daha fazla olduğu tahmin edilse de, bu konuda çalışma yapabilmek için gerekli araçlar konusunda yetersizlikler bulunmaktadır. Geleneksel taksonomik metodlar kullanarak biyoçeşitliliğin sadece küçük bir kısmı kayıt altına alınabilirken, yaklaşık olarak on yıllık süre içerisinde flora ve fauna için mitokondri (COI) ve kloroplast (rbcL, matK, trnL) genleri kullanarak karasal ve denizel biyotanın kayıt altına alınmasını sağlayan barkotlama teknikleri, bu amaç doğrultusunda gereken uluslararası ağı da kurarak taksonomi alanında önemli gelişmelere yol açmıştır. Bu uluslararası girişimi ve Akdeniz’de beklenen çevresel değişimleri göz önüne alarak iki yıl önce Türkiye kıyılarının biyoçeşitliliğini araştırmak üzere DNA barkotlama çalışmaları için gerekli altyapıyı oluşturmaya başladık. Tecrübeli taksonomistlerin bilgi ve birikimleri ile birlikte DNA dizi analizine dayanan yenilikçi moleküler tekniklere dayanarak, tip örnekleri de saklanan 100 balık, 35 eklem bacaklı, 35 yumuşakça, 12 halkalı solucan, 11 deniz yıldızı ve 37 bitki örneği olmak üzere, toplamda 230 denizel tür örneğini DNA dizi verisi, kromatogram, iz dosyaları, primer bilgileri, fotoğrafları ve örnekleme detayları ile birlikte BOLD veritabanına yüklemiş bulunmaktayı

Top 100 cited articles on ankylosing spondylitis

Ankylosing spondylitis is a global health problem. There are continuous innovations in terms of etiopathogenesis, diagnosis, and treatment. Here, the top 100 most cited articles on ankylosing spondylitis during the last three decades are analyzed

Time use in rural areas: a case study in Turkey.

This study aims to analyze rural household work and leisure time and how it is allocated among various activities and by socio-economic characteristics of individuals. The analysis is based on a survey carried out in two central Anatolian villages. Three time use questionnaires are administered between May-October 2003 during two different days of the week, an ordinary weekday and the day of the local bazaar. 138 household members from these two villages have participated in the survey. It is found that on the average, the villagers spend over half of their nonsleeping time on non-economic activities including personal development. The remaining time spent on agricultural and non-agricultural economic activities is about the same. Males on the average spend more time on all activities than females except for personal development. The results show that, time use patterns change during different days of the week and months of the year. It is also found that, there is a high correlation between time use patterns and socio-economic characteristics of the households. In general there are statistically significant differences in the average time devoted to activities by education and age groups. Finally, significant differences are observed in the time use patterns rather than magnitudes by gender. As expected, differentiation in men’s and women’s roles is observed in agricultural activitie